Dr.Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER
Son zamanlarda insanların temel ihtiyaçlarından biri olan proteinin bugüne kadar bilinen kaynaklardan temin edilmesine, nüfusun çoğalması sebebi ile, yetersiz kaldığı iddiası ile bu ihtiyacın böceklerden temin edilmesi batı kaynaklı yayın ve uygulamalarla Müslüman Toplumlarda bir tedirginlik oluşturmaktadırlar. GİMDES bu konuda kurulduğu tarihten itibaren bilimsel çalışmalarını kamu oyu ile paylaşmıştır.
Böceklerin proteininin etrafında yoğunlaşan sorular üzerine Fıkıh kurulumuzun bu konu ile alakalı çalışmasını yayınlıyoruz.
Konumuz olan böceğin inceleyeceğimiz tarafı da kendisinden elde edilen maddelerin gıda ürünlerine katılmasına dinen cevazın bulunup bulunmadığıdır.
Öncelikli olarak inceleyeceğimiz ilk husus; genel manada “Haşerat” cinsi varlıkların temizliğinin veya necisliğinin hangi esasa göre belirleneceği ve elde edilen sonuç itibarıyla yenilip yenilemeyeceğine dair sabit olacak hükmün tespitidir.
Hanefi ve Şafii Mezhebine Göre
Ahkâm cihetinden hayvanlar denizde ve karada yaşayanlar olarak ikiye ayrılır.
Denizde yaşayanlar: Hanefi mezhebince kendisine balık denilenlerin dışındakiler yenilmez.
Karada yaşayanlar ise kendi aralarında üç kısma ayrılır:
1 – Kanı olmayanlar ki bunlar sinek, çekirge, örümcek vb.
2 – Akıcı kana sahip olmayanlar. Bunlar da sair haşeratın çoğunluğu, yılan ve bunların benzerleridir.
3 – Akıcı kana sahip olanlar.
İlk iki kısmın altında bulunan hayvanlardan çekirge hariç diğerlerinin yenilmeyeceği hususunda Hanefi mezhebinde ittifak(görüş birliği) vardır. Ancak Şafiler çekirgenin yanı sıra kertenkele yemenin de mubah olmasından söz etmişlerdir.
Müstesna olanlar yani çekirge ve kertenkele dışındaki haşeratı yemenin haram olma sebebi; bu hayvanların zikredeceğimiz ayette geçen habisler(pis olanlar)den olmalarıdır. Zira Mevla Teâla şöyle buyurmuştur:
…وَيُحِلُّ لَهُمُ الطَّيِّبَاتِ وَيُحَرِّمُ عَلَيْهِمُ الْخَبَائِثَ…
“…temiz ve hoş şeyleri onlara helâl, murdar ve kötü şeyleri de üzerlerine haram kılar…”
Ancak diğer mezheplerde haşeratı yemenin mubah olduğu ile hükmedenler ise, delil olarak şu ayet-i kerimeye dayanmışlardır:
قُلْ لَا أَجِدُ فِي مَا أُوحِيَ إِلَيَّ مُحَرَّمًا عَلَى طَاعِمٍ يَطْعَمُهُ إِلَّا أَنْ يَكُونَ مَيْتَةً أَوْ دَمًا مَسْفُوحًا أَوْ لَحْمَ خِنْزِيرٍ فَإِنَّهُ رِجْسٌ أَوْ فِسْقًا أُهِلَّ لِغَيْرِ اللَّهِ بِهِ فَمَنِ اضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍ وَلَا عَادٍ فَإِنَّ رَبَّكَ غَفُورٌ رَحِيمٌ
“De ki: “Bana vahyolunanda, (bu haram dediklerinizi) yiyen kimse için haram edilmiş bir şey bulamıyorum. Ancak leş, veya akıtılmış kan, yahut domuz eti -ki bu gerçekten pistir- yahut Allah’tan başkası adına kesilmiş bir hayvan olursa, bunlar haramdır. Ama kim çaresiz kalırsa, (başkasının hakkına) tecavüz etmemek ve zaruret sınırını aşmamak üzere (bunlardan yiyebilir)” Çünkü Rabbin çok bağışlayandır, merhamet edendir.”
Hanefi ve Şafii âlimleri ise bu ayetin İslam’ın ilk döneminde inmiş olduğunu ve sonradan gelen haram kılıcı ayetlerin onu nesh ettiğini vurgulamışlardır.
Netice olarak böceğin yenilmesi veya gıdalar içerisine konulan katkı maddesi olarak kullanılması Hanefi ve Şafii mezhebince caiz görülmemiştir. Buna bağlı olarak ta gıda sektöründe alım ve satımı da caiz değildir.
Maliki Mezhebine Göre
Haşeratın yenilmesi hakkında mezhepte iki görüş vardır:
1 – Ölümü tezkiye yoluyla olsun veya olmasın haramdır. Bu görüşü İbn-i Urafe ve Karâfi gibi Maliki âlimleri benimsemiş olsa da mezhebin ekserisi bunu kabul etmemiştir.
2 – Tezkiye ile öldürülen haşeratın yenilmesi mubahtır. Mezhepte kabul edilen görüşte budur. Maliki uleması haşeratın tezkiyesinin nasıl yapılacağı hususunda farklı görüşler beyan etseler de, rivayetler iyice tetkik edildiğinde tezkiyeyi yapma şeklindeki ihtilafın fazilet hususunda olduğu anlaşılır. Zira her ne şekilde tezkiye edilirse edilsin(öldürülmesi hangi şekilde olursa olsun) şayet besmele ve niyet edilerek yapıldıysa yenileceğinde ittifak(görüş birliği) vardır.
Netice olarak böceğin proteinin gıda maddelerinde kullanımı Maliki mezhebine göre böceğin öldürülme esnasında niyet ve besmelenin bulunmasıyla mubah olabilir. Bunlardan biri bulunmadığı takdirde bu böceğin Maliki mezhebince yenilmesi ve yiyecek maddelerinde kullanılması caiz olmayacaktır.
Hanbelî Mezhebine Göre
Hanbelî mezhebinde bir hayvanın -hakkında kesin delil olanlar müstesna- temiz veya necis olabilmesinde belirleyici etken vücudunda kan olup olmamasıdır. Canlılar iki kısımdır:
a)Akıcı kana sahip olmayan canlılar
b)Akıcı kana sahip olan canlılar
Hanbelî fakihleri akıcı kana sahip olmayan hayvanların, canlı veya ölülerinin temizliğiyle hükmetmişlerdir. Mezkur hükme, sebep olarak yaptıkları izahlarda; ölü bir canlının necis/pis olmasına tek sebebin bedeninde bulunan kanın katılaşıp hapsolması olduğu ve buna bağlı olarak akıcı kana sahip olmayan canlıların necis olamayacağını ifade etmişlerdir.
Yapılan nakiller neticesinde görüldüğü gibi akıcı kana sahip olmayan hayvanlar tahirdir yani temizdir.
Şenkıtı, “Zadü’l- Müstekni” şerhinde yiyeceklerden türeyen kurtların dışındaki bütün haşaratı yemenin haram olduğunu ifade etmiş ve illet olarak da Müslüman toplumun böyle bir canlıyı habis olarak değerlendirdiğini dile getirmiştir.
Mezkur nakillerden de anlaşıldığı üzere Haşarat cinsi olan canlıların yenilmesi haramdır. Böceğin proteininin yenilmesi ve satılması Hanbeli mezhebinde caiz görülmemiştir.
Haşerat cinsi canlıların satışında bir fayda görülemeyeceğinden dolayı satışının haram olduğunu ifade edilmiştir.
Sonuç olarak ifade edecek olursak konu edindiğimiz böceğin Hanefi ve Şafii mezhebinde bizzat yenilmesi veya yiyecek ürünlerinde katkı maddesi olarak kullanılması caiz olmamakla beraber gıda sektöründe alım-satımı da caiz değildir. Maliki mezhebinde ise şayet böceğin öldürülmesi İslami usulle yani niyet ve besmele ile olursa caiz. Aksi takdirde caiz değildir. Hanbeli mezhebi ise böceğin yenilmesi ve satılması hususunda Hanefi ve Şafii mezhebi ile aynı görüşü yani caiz olmayacağını benimsemiştir.
Bu İslamın dört mezhebinin ışığında ve dünya nüfunun dağılımında dört mezheb takipçilerinin karışık bir coğrafya göstermesi, helal ve Tayyib ürün üretecek kurum ve kuruluşların ekonomik bir üretim yapmak zorunda olacağı gerçeğine bağlı olarak bütün böceklerin protoin, boya ve diğerleri ile birlikte böceklerin haram olarak işlem görmesi ümmetin selameti için uygun görülmüştür.
Her şeyin en doğrusunu bilen yalnızca Allah Teâlâ’dır.