Helal yaşam, helal ürün arayışı bütün dünyayı sarıyor. Japonya da Helalle yakından ilgilenmek istiyor.
Japonya sanayi ve ekonomisi gelişmiş bir ülke olması sebebiyle Türkiye’deki pazar payını artırmayı hedefliyor. Helal sertifikalama konusunda Japonya’dan ilk heyet 31.10.2009 tarihinde GİMDES’i ziyaret etmişti. Daha sonra, 2015 yılının Mart ayında, Japon firmalarına Helal sertifikalama sisteminin eğitimini verdirmek konusunda faaliyet gösteren bir danışma firmasının yöneticisi GİMDES’i ziyaret ederek Helal Sertifika almak isteyen firmalara toplu olarak Japonya’da veya Türkiye’de bir eğitim programı için görüşmeler yaptı. 2015 yılının Ekim ayında da Japonya’nın devlet dış ticaret kurumunun Türkiye İstanbul’da oluşturmuş olduğu birimin genel müdürü GİMDES’i ziyaret etmişti.
Japonya ile Türkiye arasındaki bağları kuvvetlendirmek amacıyla geldikleri bu 4. ziyaretlerinde ise Japon Dış Ticaret Teşkilatından iş geliştirme direktörü Ryoko Tomoda ve iş geliştirme koordinatörü Nesrin İşcan Arslan; Yano Araştırma Enstitüsü, Helal Tanıtım Ofisinden takım lideri Aya Kambe GİMDES’i ziyaret etti.
Görüşme, başkanımız Dr Hüseyin Kâmi Büyüközer’in Japonya ile 2009 yılından beri sürdürülen bir bağlantımız olmasına rağmen önemli ticaret adımları atılamamasındaki sebeplerin ne olabileceği sorusuyla başladı.
Helal Tanıtım Ofisinden takım lideri Aya Kambe Hanım, bu durumun temel sebebinin Japon firmalarının İslamiyet ve Helal üretim konusunda nasıl bir yol izleyeceğini bilmediğinden kaynaklandığını ve başkanımızdan alacağı kıymetli yönlendirmeler ile üreticileri bu konuda bilinçlendirmek istediğini belirtti.
Dr. Büyüközer “Japonya’nın Türkiye için, her girdiği ülkede sömürgecilik anlayışı ile ilerleyen Avrupa’ya karşı daha yakın ilişkiler kurmak istedikleri bir ülke olduğunu, sanayi bakanlığında müsteşarlık yaptığı dönemden itibaren avrupadan ürün ithal etmek yerine Japonya’yı tercih ettiklerini” belirtti. Türkiye’de üretilen bir çok ürünün Japonya’daki halkın tüketim alışkanlıklarına uygun olduğunu, lakin Japonya’nın bu ürünleri Fransa gibi avrupa ülkelerinden çok daha pahalıya ithal ettiğini anlattı. Bu ticaretin ilerlemesine engel olan konuların iyice tespit edilip ortadan kaldırılması için somut adımların önemine vurgu yaptı. Türkiye’nin Japonya ile ticaretini artırmak için en elverişli dönemlerden birinde olduğunu söyledi.
Aya Kambe Hanım, birçok Helal sertifikalama kurumu bulunduğunu bunların standartlarının GİMDES ile ortak olup olmadığını sordu.
Başkanımız, Helal sertifikalama kurumunun İslam dini ile alakalı olduğu için sertifikalama kurumunun tek, sertifikaladıkları firmaların çok olması gerektiğini ama bir çok sertifikalama kurumlarının bulunduğunu ve bunların iki kanaldan ilerlediğini açıkladı. Bir kanalda firmaları yeterince denetlemeden ve İslam’ın kitabı Kur’an’ı Kerim’in emirlerine dikkat etmeden sahte sertifika veren kurumlar bulunduğunu, diğer kanalda Kur’an’ı Kerim’in emirlerini standartları olarak belirleyerek gerçek Helal ve Tayyib sertifikalama yapan kurumlar bulunduğunu söyledi. GİMDES’in farklı standartları uygulamadığını yalnızca Allah’ın emirlerini uyguladığını ve bundan taviz veren standartlara itibar etmediğini açıkladı. Türkiye’de İslam’a uygun olmayan ürünlerin satışa sunulması durumunda bunu internet sitelerimizde duyurduğumuzu ve Müslüman halkın bu ürünlerden derhal uzaklaştığı açıklandı.
Başkanımız, Kur’an’ı Kerim’de, Bakara Sûresi 168. ayet-i kerîmesini Müslüman olan veya olmayan herkesin okuması gerektiğini, bu ayette Allah’û Teâlâ’nın, yalnızca müslüman olanlara değil, tüm insanlara seslenerek “Ey insanlar, size verdiğimiz rızıkların helal ve tayyib olanlarından yiyin. Şeytanın adımlarını izlemeyin, çünkü o, sizin apaçık düşmanınızdır.” buyurduğunu söyledi. “Bütün insanlar herhalde şeytandan memnun olmaz değil mi? Bu noktada beraber düşünmemiz lazım.” ifadelerini kullandı.
Misafirlerimiz kıymetli bilgilerden dolayı başkanımıza teşekkürlerini sunup iletişimi devam ettirmek ve somut adımlar atmak istediklerini ifade ettiler. Karşılıklı iletişim bilgilerimiz paylaşıldıktan sonra misafirlerimize hediyeleri takdim edilerek görüşme sona erdirildi.