Haberler Makaleler

BİYOLOLİK CİNSİYET DEĞİŞTİRİLEMEZ

GUWUSTE isimli internet sitesinden alıntı yapılmıştır

Transseksüel ideolojisi, son yıllarda giderek artan bir şekilde insanlığı tehdit etmektedir. Bu ideoloji, biyolojik cinsiyeti reddederek, insanların kendi cinsiyetlerini seçmelerine izin verilmesini istemektedir. Ancak, bu ideoloji, birçok eleştiriye maruz kalmıştır.

Transgenderizmin, Ailenin ve Toplumun Düşmanı Olduğuna Dair Eleştirilere devam ediyoruz;

Transgenderizm, Biyoloji Bilimi ile Çelişir- Biyolojik Cinsiyet Değiştirilemez

Toplumsal cinsiyet ideolojisi, temel biyolojiyle çelişmektedir. Transseksüel anlatımını çürüten tüm bilimsel kanıtlar göz ardı ediliyor. Bununla birlikte, Amerikan Çocuk Doktorları Koleji’nin yaklaşımı açıktır: “İnsan cinsiyeti nesnel bir biyolojik ikili özelliktir: Erkek ve dişi. İnsan cinsiyeti, türümüzün üremesi ve gelişmesi olduğu açık bir şekilde yaratılış gereğidir. Cinsel gelişim bozuklukları, üçüncü bir cinsiyet oluşturmaz.

Trans ideolojiyi benimseyenler, erkeklerin kadınlara dönüşebileceğini veya kadınların erkeklere dönüşebileceğini iddia ediyor. Ancak iddiaları temelsizdir. “Bir kişinin cinsiyetini değiştirmek fizyolojik olarak imkânsızdır, çünkü her bireyin cinsiyeti genlerde kodlanır. Dişi ise XX, erkek ise XY. Bu konuda çalışmalarını sürdüren bütün bilim adamları “cinsiyetin, vücudun her hücresine yazıldığını ve DNA testi ile tespit edilebileceğini ve cinsiyetin değiştirilemeyeceğini” doğrulamaktadır.

Biyolojik açıdan insan organlarının bir amacı olduğunu mantık ve akıl yoluyla anlayabiliriz. Örneğin; gözlerimizin amacı, bize görüş sağlamaktır. Akciğerlerimiz, oksijeni solumak için vardır ve duymak için kulaklarımız vardır. Benzer şekilde, insan cinselliğinin birincil amacı üreme, ikincil amacı cinsel yönden zevk almadır. Bununla birlikte, transseksüellik, eşcinsellik ve feminizm ise, cinselliğin üreme amacını küçümser, adeta üremeyi sıfırlamak ve sadece cinsel hazza odaklanmak için ortak çalışırlar.

Eşcinsel hareket, hayatları paramparça eder. Pişmanlık, umutsuzluk ve intihar LGBT yaşam tarzının “T” sini benimseyenler arasında yaygındır. Uzun yıllar boyunca kadın gibi yaşadığı için pişman olan Walt Heyer, “Kimlik belgelerim ne olursa olsun gerçek bir kadın olmadığımı biliyordum. Cinsiyet çatışmamı çözmek için aşırı adımlar attım ama değiştirdiğim cinsiyetler işe yaramamıştı. Açıkçası bir maskeli balo idi. Transseksüeller sadece doğum kimliklerini yok etmekle kalmaz, herkesi ve her şeyi yok ediyorlar: aile, eş, çocuklar, erkek kardeşler veya kız kardeşler, kariyer, yıkım ve kendine zarar verme” diye açıkladı Walt Heyer. İnsan doğasını ihlal eden bir yaşam tarzı yaşamakla ilgili stres ortadadır. Amerikan İntiharı Önleme Vakfı’na göre, Amerika’da trans olarak tanımlayanların %41’i intihar girişiminde bulundu. Bu, ulusal ortalamadan yirmi beş kat daha fazla. Transgender endüstrisinin, cinsiyet geçişi için reçete ettikleri hormon blokerleri denilen ilaçların yan etkileri konusunda bireylerin tam olarak aydınlatılamaması da ayrı bir sorun.

Trans İdeolojinin Çocuklara Zulmü

Transseksüel ideolojisi, küçük çocuklardan başlayarak zihnin yanılsamalarını ve sapkınlığını dayattığı için en kötü zulüm tiplerine yaklaşır. Trans ideoloji, çocukları transseksüellere karşı pozitif duyarlılık eğitimine zorluyor ve çocuklara transseksüelliği aşılamaya çalışıyor.

Transseksüel İdeolojinin Bileşenleri:

Trans ideolojiyi besleyen doktrinler : Pervasız liberalizm, feminizm ve hedonizm

Bakanları : Eşcinsel ve transseksüel hareketin liderleri.

Yardımcıları-Takipçileri: Küresel sermaye, küresel medya, küresel film sinema platformları, medya, bazı liberal ve bazı sol medya, ahlaksız politikacılar, bilimi satan akademisyenler, eşcinsel ve transseksüeller, pedofiller, bazı queerciler ve feministler.

Soruşturdukları konu: Transgenderizmi tehdit eden yasalar, inançlar, kültürler.

Aforoz edip dışladıkları ise; bilimsel gerçekleri saklamayanlar, gerçeği konuşanlar, “homofobik” veya “transfobik” olarak damgalanan erdemli, dürüst ve cesur bireyler.

Kurbanları: Çocuklar, ergenler, gençler, cinsel kimlik bozukluğu yaşayan tüm bireyler

Transgenderizm, Ahlaki ve İnanç İlkelerini Çiğner

Kişinin biyolojik cinsiyetini değiştirme arzusu, sadece gerçeği reddetmekle kalmaz, aynı zamanda zihinsel ve duygusal sapmalarını da ele verir. Kimse tesadüfen erkek veya dişi olarak doğmaz, ancak İlahi bir plan uyarınca erkek veya dişi olarak yaratılmıştır. Kromozomları ya XX tir ya da XY dir. Üçüncü bir cinsiyet kromozomları yoktur. Bu nedenle, insanlığın biyolojik doğasıyla kasıtlı olarak çelişmek Yaratıcımıza karşı bir isyan eylemidir. Kendi cinsiyeti hakkında rahatsız veya kafası karışık olanlara yardım etmeliyiz. Bu nedenle, merhametle yaklaşmalı, gerçeği aramalıyız, çünkü sadece gerçek sizi özgür kılabilir.