Dr. Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER
Müslüman tüketici bilmelidir ki ister Amerika’da yaşasın ister Avrupa’da yaşasın, isterse Türkiye gibi bir İslam ülkesinde yaşasın şartlarda ve tehlikelerde bir fark olmuyor. Her yerde gurbet hayatı yaşıyoruz. 2 milyarlık İslam ümmeti uyanıncaya kadar da bu zillet sürecektir.
Yıllardır soruna çözüm üretmeye çalıştığımız ve 2006-2007 yıllarında ciddi tartışmalara sebep olan alkolsüz (!) içecekler (gazoz, kola, meyve suyu, renkli içecekler ve sair) konusunu genel hatlarıyla anlatmak isterim. Bu olaylar medyada zuhura gelmeden çok önceleri biz gazlı içecekler ve içlerindeki alkole karşı duruşumuzu net olarak belli ederek insanlara duyurmaya çalışıyorduk. TÜBİTAK’ın 10 gazoz türünde bulduğu etil alkolün (sarhoşluk veren ve haram sayılan alkol türü) analiz raporları ve Türk Gıda Kodeksi Alkolsüz İçecekler Tebliği’nde bulunan %0.3’ün altında alkol içeren ürünlerin “alkolsüz” kabul edilmesi konusuna geçmeden önce gazlı içeceklerdeki alkol mevzuusunun anlaşılması gerekmektedir.
Peki nedir bu alkol meselesi ve gazlı içecekler ile ne alakası vardır? Bilindiği üzere gazlı içeceklerin pek çoğu aromalar ve renklendiriciler içerirler. Aromalar ve renklediricler ise yağ cinsinden katkı maddeleridir ve aynı zeytin yağı ile suyun birbirine karışmaması gibi bunlar da atıldıkları ürünün içinde çözünmezler. Çözünmedikleri içinde asıl maksûd olan tad ve renk elde edilemez. Bu çözünme işlemini gerçekleştirmek için çözücülere (solvent) ihtiyaç vardır ki en yaygın olarak kullanılan etil alkol, ucuz olması hasebiyle üreticilere cazip gelmektedir. Sağlık riskleri taşıyan asesülfam-k ve aspartam gibi diğer katkı maddelerini bir kenara bırakırsak, etil alkol sorunu da tam bu noktada başlamaktadır. Bilindiği üzere bir kazan süte bir damla alkol atılırsa, o süt artık haram ve necis olur. Aynın bunun gibi üretimde çözücü olarak veya herhangi bir sebep ile kullanılan etil alkol de o ürünü haram ve necis kılar. Burada katılan alkolün miktarı önemli değildir. Halbuki bunu caiz göstermek için nice batıl kıyas yoluyla fetvalar verilmiştir. Konuya dair eski yazılarımızdan bir alıntı vermek isterim.
“Günümüzde gazlı içecekler konusunda verilen fetvaların dayanakları şöyledir;
“Necaset düşen suların, ‘büyük su’ olmaları halinde, pis hale gelmeyeceği”,
“Çoğu sarhoş edenin azının da haram olacağı”, dolayısıyla “çoğu sarhoş etmeyenin azı veya çoğu da haram olmayacağı” ,
“Şarabın içine tuz atılmak gibi kimyevi istihalelerle sirkeleşeceği”ne ve “Az olan haram, belli miktarda çok olan helale katıldığında, karışımın haram olmayacağı” hükümlerine kıyas ederek içtihat ediyorlar.
Bu “kıyas”ların ve “içtihat”ların tamâmı, bir çok cihetten bâtıldır. Fıkıh kitaplarımız delilleri ile bunları anlatmaktadır. Biz de GİMDES’de hep anlattık.Aman Dikkat!