Bu mübarek günlere eriştiren Rabbimize mahlukatı sayısınca hamd-ü senalar olsun. Sizlerin ve tüm İslam Ümmetinin Kurban Bayram’ını tebrik eder, hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hakk’tan niyaz ederiz. Bayramlar, dargınlıkların unutulduğu, insanların barıştığı, kardeşçe kucaklaştığı günlerdir. Bayramlar, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulandığı bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir.
Her şeye kadir olan yüce Allah (cc), bizleri, doğru yoldan ve sevdiklerimizden ayırmasın! Bu mübarek Kurban Bayramı’nda, kâinatın yaratıcısı ve alemlerin Rabbi, bağışlayıcı ve merhamet edici yüce Allah (cc) tüm dualarınızı kabul buyursun.
Müslüman bir toplum oluşumuzun önemli dinamiklerimizden biri olan, çoluk çocuk ailecek kurban kesme sevinç ve mutluluğumuzu da rahatımız için batı ithal malı olan “Hedonizmimiz” uğruna feda etmeyelim. Kurban kesme vecibesi olan kardeşlerimiz de bu vecibelerini birilerine havale etmekten tarafa meyil göstermesinler. Böyle olunca irili ufaklı dernekler, vakıflar, firmalar, hatta market zincirleri alesta, adeta yarışıyorlar. Kimi kurban fiyatının ucuzluğu ile cezbetmeye çalışıyor, kimi hemen birinci günü eve teslim 5 kg et vadediyor. Kimi dünyada en aç insanların bulunduğu yerlerde keseceğini acıklı edebiyatlar yaparak ikna etmeye çalışıyor.
Acaba bunların hangisi samimi, hangisi emanetine aldığı Müslümanın kurbanını gerçekten yerine ulaştırıyor? Bu dernekler, vakıflar ve tüccarlar kurban işine bu kadar kendilerini vermeleri fisebilillah Allah rızası için Müslümana bir hizmet olsun için mi yapıyorlar, yoksa önemli bir menfaati devşirmek için mi çalışıyorlar? Hangisi samimi, hangisi samimi değil. Doğrusu bunu araştırmadan tam bir güven sağlamadan kurbanını emanet etmek çok safdillik olacaktır. Bu kurban sahipleri bilsinler ki vekalet verdikleri yerlerde kurbanlar hiç kesilmemişse veya şartlarına riayet edilmemişse kurban vecibelerini yerine getirmemiş hükmünde olacaklardır.
Bir de büyük bir skandal yaşanıyor yıllardır ülkemizde. Bayram günleri dahil yıl boyunca her gün marketlerinde, çeşit çeşit alkollü içkiler, bazılarında domuz eti ve domuzdan yapılmış ürünler satan koca koca market zincirleri de Müslümanlara kurbanlık satışı yapıyorlar. Satanlara hiçbir sözümüz olamaz. Müslüman teba olmamıza rağmen lâik devlet yönetimine mahkûm olmuşuz ama Müslüman lâik olamaz. Olursa Müslüman olamaz. Eğer gerçekten Müslüman ise içki satan yerden alışveriş yapmaması, maslahatı için önemli bir keyfiyettir. O halde Kurbanını da bu kurumlara emanet etmemesi yine kendi maslahatı için önemli olmalıdır.
Çocuklarımız Kurban Ediliyor!
Günümüzde her koldan bir kanser gibi saran, sosyal medyadan görsel ve yazılı medyaya, reklamlardan filmlere, şarkılara ve muhtelif vasıtalarla evlatlarımıza tuzak kuran sapkın ilişkilerin müsebbipleri tüm Müslümanlar için büyük tehlike arz etmektedir. Bizler evlatlarımızı muhafaza etmek mecburiyetindeyiz. Arkadaş çevresinden gittiği okula, izlediklerinden okuduklarına, yediklerinden içtiklerine, giyim kuşamlarına, hatta ellerine verdiğimiz oyuncaklara kadar sorumluyuz. Allah’ın emir yasakları doğrultusunda evlatlarımızı yetiştirmeli, mevcut tehlikeler ile ilgili onları şuurlandırmalıyız.
“Rabbinizin, sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyor da insanlar arasından erkeklere mi yanaşıyorsunuz? Siz gerçekten haddi aşan bir topluluksunuz.” (Şuara Suresi, 165-166)
Ülkelerdeki sapkın teşkilatların LGBT+ olarak adlandırdığı bu etkinliğin, dünyanın her yerinde haram ve gayri meşru olduğu bilinen bir tavırdır. Bu tavrı meşru göstermek için de münkir şahıs ve kurumlar birtakım sözde fikri temeller oluşturmaya, LGBT+’yi son derece yaygın ve meşru göstermeye çalışıyorlar. Savunucularına göre ise doğal çeşitliliğin bir gereğidir ve saygı duyulmalıdır. Oysa LGBT+ ile ilgili gerçek çok daha farklıdır. Allahsızlık, Allah düşmanlığı, Allah’ı (cc) inkâr etmek onların en önemli vasıflarıdır. En önemli mücadelelerini bu konuda verirler. Hazreti İbrahim (as) devrinde Lut kavmine özgü bir sapkınlık olan eşcinsellik bugün tüm dünya üzerinde yaygınlaştırmak istenmektedir. Dolayısıyla tüm sapkınlıkların önüne geçmek ve bu tür propagandalara bir son vermek adına yapılacak mücadeleler, Allah’a (cc) inanlar için imani bir meseledir ve hayati önem taşımaktadır.