“De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri öğüt alıp düşünür.”
(Zümer Suresi, 9. Ayet-i Kerîme)
Dünyada üretimi etkileyen gruplara şöyle bir baktığımızda bize dayatılan kalite ve standartların yetersizliğini daha iyi anlamış olacağız.
“Gıda ve Tarımda: FAO (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü), Sağlıkta: WHO (Dünya Sağlık örgütü), Siyasette: UN (Birleşmiş Milletler), Güvenlikte: NATO (Kuzey Atlantik Paktı), Ticarette: WTO (Dünya Ticaret Örgütü), Ekonomide: IMF (Uluslararası Para fonu), Yargıda: ICC (Uluslararası Ceza Mahkemesi), Çevre de UNEP (Dünya Çevre Programı) vs. gibi.
Bugün bütün insanlık tüketmiş olduğu gıdadan, giydiği kıyafete, kaldığı otele kadar adeta güvenilir, kaliteli, nitelikli bir seçim yapmanın telaşındadır.
Dünya üzerinde yaşayan başta İslam ümmeti olmak üzere tüm insanlığın bugüne kadar bir ürünün kaliteli, sağlıklı, hijyen ve benzeri değerlere sahip olduğunu belgelediği söylenen kalite sistemlerine karşı artık güveni kalmamıştır. Çünkü sözde kaliteli olduğu, hijyenik, sağlıklı olduğu için kalite belgesi alan başta gıda sektörü olmak üzere kullanılan bütün üretim sistemleri bu yüzyılda yaşadığımız hastalıkların, problemlerin tetikleyicisi durumundadır. Sağlıksız bir beslenme tarzı başta olmak üzere bütün hayat şartlarımızda modernitenin ortaya koyduğu kalite belgelendirme metotlarının yetersizliği helal ve tayyib sertifikalandırma sistemi ile ortaya çıkmıştır.
Fastfood, kola, sigara, alkol ve birçok zararlı kimyasal katkıların kullanıldığı gıdaların oluşturduğu yanlış beslenme ve insanlarımızın hareket etme azlığı sağlıksız yaşam tarzımızı tehlikeli boyutlara çıkarmış ve kalp hastalıkları, kalp krizleri, felç, kanser, tansiyon, kan şekeri, obezite, alzheimer ve bağışıklık sistem bozuklukları gibi hastalıkların hızla artmasına yol açmıştır. Helal yaşam sistemimizde manevi boyutu ise daha felaket boyutlardadır.
Fabrikasyon üretiminin, hazır paketlenmiş gıdaların hızla artışı ve bu sözde kaliteli olduğu belgelendirilmiş üretim sistemi, insanlığı hak ettiği helal ve tayyib tüketim sisteminden uzaklaştırmıştır. Bugün İslam ümmeti kaybettiği helal lokmayı yani helal ve tayyib ürün tüketme hakkını aramaktadır. Helal ve tayyib sistem içerisinde üretilmiş olan ürünler ve diğer ihtiyaç maddeleri kaybettiğimiz helal yaşam, helal lokma sorumluluğumuzda bir başlangıç ve en önemli halkayı oluşturmaktadır.
Tohumdan embriyoya, çiftlikten sofraya kadar devam edecek sürecin her adımının helal damgası ile kontrolden geçmesi kaçınılmazdır. İşte GİMDES bu noktada devreye girmektedir. Bütün çalışmalarında helal ve tayyib üretim sisteminin dünyada en kaliteli, güvenilir tek belgelendirme sistemi olduğunu örnekleri ile anlatmaya çalışmaktadır.
Allah yar ve yardımcımız olsun.