“Onlar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kafirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.” (Saf Suresi, Ayet 8)
“Biz Kur’an’dan öyle bir şey indiriyoruz ki, o Mü’minler için bir şifa, bir rahmettir; zalimlerin ise sadece ziyanını arttırır.” (İsrâ Suresi, 82. Ayet-i Kerîme)
Kâinatın kitabı Kur’ân-ı Azîmü’ş-Şan’a yapılan mel’un saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bâtıl istemese de; O, nurdur. Yakmakla O nur asla sönmez. O’na uzanan hain eller kırılacaktır.
Ben Müslümanım diyen bir insan, bu hayat nizamının içinde nefsi ile mücadele edecektir, şeytanı ile mücadele edecektir, haksızlıklara karşı mücadele edecektir. Çünkü Peygamber(sav)in “Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır.” ikazına muhatap olmaktadır. Bu yüzden Bir Müslüman için hayat; iman ve cihattan ibarettir.
Bu haksızlıklara karşı öncelikle elimizle, yetmezse dilimizle, ona da gücümüz yetmezse kalbimizle buğz ederek karşı çıkmamızı, bu sonuncu için ise en zayıf iman olduğunu, bildiren dinimizin, tepkisiz kalınması halini de dilsiz şeytan olarak tanımlaması ne kadar ibret vericidir.
İman nasıl ki, insan hayatının tamamını ihata etmek durumunda ise; cihat da hayatın her safhasında, her bölümünde uygulamaları ile yer almak zorundadır. İmansız bir hayat nasıl düşünülemezse, cihatsız bir imanın da ayakta kalması düşünülemez.
Allah-û Teâlâ bizlere en doğru şekilde İslam için çalışmayı, İslam düşmanları ile cihat etmeyi nasip buyursun.
