Dr. Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER
KÜRESEL BİR MÜSİBETLE KARŞIKARŞIYAYIZ!
Allah(cc) kendi mülkünde, kendi yarattığı kullarını bugüne kadar asude bir şekilde yaşattığı yurtlarında korku ve endişe içerisinde yaşatıyor. Bu bir küresel müsibetten başka bir şey olabilir mi?
Kutsal Kitabımızda hikmetleri ile anlatılan çeşitli kavimlere, tarihin çeşitli zamanlarında uygulanmış musibetleri okumuyormuyuz? Mühim olan bu müsibetlerden ders almak ve yüzümüzün akıyla çıkabilmek
“Biz mutlaka sizi biraz korku, biraz açlık yahut mala, cana veya mahsullere gelecek noksanlıkla imtihan ederiz. Sen sabredenleri müjdele!” (Bakara, 155) !
“Kendilerine yapılan öğütleri unutunca, biz kötülükten men edenleri kurtardık ve zalimleri, Allah’a karşı gelmelerinden ötürü şiddetli azaba uğrattık.” [Araf 165]
”Biz de açık seçik mûcizeler olmak üzere onların üzerine tûfan, çekirge, haşarat, kurbağalar ve kan gönderdik. Yine de büyüklük tasladılar ve günahkâr bir kavim olmakta direndiler”(Araf 133)02
VİRÜS NEDİR?
Virüs, yaşamak için bitki, hayvan veya bakterilere ihtiyaç duyan cansız bir parazittir. Cansız olmalarının nedeni, canlılığın gereksinimi olarak görülen vücut yapısını (organizasyonu) sürdürebilmelerini sağlayan iç aktiviteden (metabolizmadan) yoksun olmalarıdır. Virüsler, enfekte ettikleri yapının dışındaykan bir protein zırh içine hapsolmuş bir genetik malzemeden (RNA veya DNA) ibarettirler. Bir yapıyı enfekte ettiklerinde ise protein zırhları dağılır ve DNA/RNA’dan ibaret olurlar. Organizasyon ve iç aktivite kriterlerini aynı anda ve sürekli olarak sağlamadıkları için cansız olarak kategorize edilirler; ancak birçoklarınca “canlılığın eşiğindeki cansızlar” olarak değerlendirilirler .
Virüslerin sadece proteinden bir kılıfları ve genetik malzemeleri vardır; dolayısıyla canlı bir yapı olmaksızın varlıklarını sürdüremezler. Bu nedenle canlı olmayan yüzeylerde, çoğu zaman kısa sürede (birkaç saat ila birkaç gün içinde) parçalanarak dağılırlar.
Antibiyotiklerin virüsler üzerine ETKİSİ YOKTUR. Virüsler çok küçüktür ve kendiliklerinden metabolizmaları olmaması nedeniyle kendi başlarına üreme yetenekleri yoktur. İçlerine girdikleri yapıları zorlayarak, adeta, yeni virüs üretmek için kullanırlar. Sonrasında da, yapı hücreyi imha ederek hastanın vücudunda hızla çoğalmaya devam ederler.
Virüs gelecek diye nefes almaktan dahi korkuyoruz. Halbuki korkunun, ecele bir faydası olmayacağını neden bilmiyor gibi davranıyoruz? Bir felaketin bir tehditin karşısında gerekli sağlık ve güvenlik tedbirlerini alacağız muhakkak, ancak tesirini ve yardımını Allah(cc)tan taleb edeceğiz. Aşırı telaşın yerine Müslümanca muhasebemimizi yapmalıyız, geçmişte yaptığımız yanlışlarımızı hatırlamalı güzelce bir nasuh tövbesi yapmalıyız. Bundan sonramız için yeni bir yol haritası yapmalıyız. Ümmet için dualar yapmalıyız. Ümmet için kalıcı hizmetlerin yapılmasında öncüler olmalıyız..Rabbimiz bizi sıratı müstakimde sabit durmayı nasip buyursun.Her türlü felaketlerden bizi muhafaza buyursun