Duyurular Genel

HELAL VE TAYYİB HAYAT SİSTEMİNİN TEMELİNDEKİ AİLEYE KONAN BOMBAYA DİKKAT!

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BİRANEVVEL İPTAL EDİLMELİDİR.
KADIN ERKEK ARASINDAKİ FITRATI YOK ETMEYE ÇALIŞIYORLAR

Günümüz dünyasında özellikle de son yıllarda kadın en üste çıkarılarak kadın erkek arasında mutlak bir eşitlik, hatta pozitif ayrımcılıkla kadın daha yüksek gösterilerek Müslüman ülkelerdeki kadın erkek arasındaki fıtratın yok edilmesine çalışılmaktdır. Bu yapılırken de kadının siyasal oy potansiyeli ve kadının nefsine hoş gelen, kadının ezilmişliği, kadının korunması, özgürlük ve eşitlik kelimeleri birer araç olarak kullanılmıştır. Sözleşmede bunlar kullanılarak toplumumuza büyük zarar verilmesi hedeflenmiştir. Daha da ötesine geçilerek kadına pozitif ayrımcılık yapılmasını üye ülkelerin çıkaracakları yasal düzenlemelerle sağlaması hüküm altına alınmıştır. Allah kadını ve erkeği yaratırken değişik hususlarda birini diğerine üstün ve farklı kılmıştır. Örneğin sosyal hayat ve çalışma hayatı konusunda. Bu sözleşme sonrası kadının çalışması o kadar öne çıkarılmıştır ki Cumhuriyet tarihinden bu yana kadının sosyal ve siyasal hayattaki oranı hiç bu kadar fazla olmamıştır.

Güncel istatistikler gösteriyor ki, Bu yasadan sonra boşanmalar artmıştır, kadın cinayetleri artmıştır, kadına şiddet artmıştır, aile saadeti berhava edilmiştir.

Hani, bu kadını koruyacak bir sözleşme idi? Hani 6284 sayılı kanun iyi bir kanundu. Bilakis, bu sözleşme, bu kanun, kesinlikle kadına şiddet ve cinayetlerini artırdı ve aile yapımızı yok etti.

“Avrupa’nın kültürel boyunduruğuna girmeyi taahhüt eden anlaşma” olarak tarif edebileceğimiz bu sözleşmenin toplumun yapı taşı olan aile kurumunu tehdit etmeye devam ettiğini artık görmeliyiz.

“Kadına şiddet” olgusu üzerinden erkekleri şeytanlaştırma ve “Cinsel eşitlik” adı altında sapkın cinsiyet örneklerinin şimdiden yaygınlık kazanmaya başlamış olması, üstelik cinsiyette sapkınlaşma çabalarının kanuni korumaya alınması, ileriki zamanlarda telafisi mümkün olmayan toplumsal kırılmaları beraberinde getireceği muhakkaktır”

“Ailenin çözülmesine yol açan Millî Eğitim, Aile Bakanlığı ve KADEM projeleri derhal durdurulmalıdır”

İstanbul Sözleşmesi’nin, imzalandığı günden bu yana kadına yönelik şiddeti bitiremedi ve evlilikler üzerinde yapıcı bir tesiri olmadı. “Sözleşmeler toplum içindir. Yasaların veya sözleşmelerin toplumların ihtiyaçlarına göre şekillenmesine ‘yaşayan hukuk’ diyoruz. Yani, hayati ihtiyaçları karşılayabilecek değişiklikler her yasa için söz konusudur. Nitekim bu sözleşmeyi farklı ülkeler farklı çekincelerle imzalamışlardır

“Aileye savaş açmış, toplum ve aileyi terörize eden İstanbul Sözleşmesi’nin, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi’nin ve bağlı uygulamalarının Avrupa ülkelerindeki gibi geri dönülmez aşamalara gelmeden iptal edilmesini istiyoruz”

“İnancımızla ve ahlaki değerlerimizle bağdaşmayan İstanbul Sözleşmesi Aile Kurumumuz çökmeden derhal fesh edilmelidir. ”

“Tanzimattan bu yana en büyük tehdit ailenin çözülmesi tehlikesidir”

“Ailenin korunması Milli Güvenlik meselesi haline gelmiştir.

Ailenin çözülmesine yol açan İstanbul Sözleşmesi ile ilgili Milli Eğitim, Aile Bakanlığı ve Kadem projeleri derhal durdurulmalıdır”

BU YASA İPTAL EDİLİNCİYE KADAR SÜREKLİ BOYKOTA DAVET EDİYORUZ