Müslümanların hayatında Helal bir zorunluluktur. Doğuşundan ölümüne kadar Helal sınırları içinde yaşamak onun olmazsa olmazıdır. Helalde en önemli kısım ise “Helal Lokma”dır. Hayatı boyunca tüketmiş olduğu her lokma için Allah’tan önce kendisini sorgulamalıdır. Bu nedenle, her lokma Helal olmalı. Helal gıda, hem bedensel hem de ruhsal olarak sağlıklı ve imanlı bir hayata sahip olmanın anahtarıdır.
Küresel iletişim geliştikçe, Müslümanlar bulundukları hayatla gelen modern yaşamın ve ürünlerin sadece tatminsizliğe, strese ve sağlıksız bir hayata yol açtığını ve bu nedenle uzun süredir unutulmuş gerçek yaşam tarzını yani Helal’i aramaya başlamaları gerektiğini fark etmeye başladılar.
Şimdi olduğumuz yer sadece başlangıçtır. Ümmet yüz yıllık uykusundan uyanmaya başlıyor. Emperyalist patronlar, bu gelişmeyi sadece devletlerini ellerinde tutmak için devletler aracılığıyla önlemeye çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, hedefe ulaşılacaktır. Helal gıdalar için pazar potansiyeli yaklaşık 1 trilyon dolar. Toplam Helal pazarının 3.8 trilyon dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Şu an itibariyle bu pazarın sadece %15’i gerçekleştirilebilmektedir.
Yaklaşık 15 milyon Yahudi var ama Kosher pazar potansiyeli 250 milyar dolar. Bu küçük bir topluluk için muazzam bir sayıdır. Kosher ürünlerinin tüketicilerinin çoğunlukla Müslüman ve Yahudi olmayan insanlar olduğunu biliyor musunuz?
Pazarın sadece %15’inin tedarik edildiğini söyledim. Bu rakam neden bu kadar küçük? Geri kalan %85 neden sağlanmamaktadır? Çok hassas olan Helal gıda tedarik zinciri tam olarak kurulmamıştır. 2 milyara yakın nüfusu olan ümmet hala tükettikleri şeyin farkında değiller ve Helal seçiminde çok dikkatli olmadılar. Bu nedenlerle, Müslümanların tükettiği ürünler hala gayrimüslimlerin kontrolü altındadır ve bu gayrimüslimler tarafından ümmete ihtiyaç duydukları anda ve gerektiği zaman baskı uygulayabilirler.
Birçok ülke İslam ülkelerinde Helal pazar paylarını artırmak için lobi yapıyor. ABD, Çin, Japonya ve Avrupa ülkelerini isim olarak belirtebiliriz.
Helal bütünlüğüne sahip olmak için, şirketler, ülkeler ve dernekler ortak bir temelde bir araya gelmeli ve kalite standartlarını ve üretim yöntemlerini geliştirmelidir. Toplumsal farkındalığı artırmak için STK’lar ve medya, her düzeyde yoğun bir şekilde çalışmak zorundadır. Uluslararası Gösteriler ve Sözleşmeler bunun için çok önemli faaliyetlerdir.
Türkiye’de WHC’nin 27-31 Ekim 2018 Yıllık Genel Toplantısı ve 10. Uluslararası Helal ve Tayyib Ürünler Konferansı düzenleneceği göz önünde bulundurulduğunda, WHC üyelerine ve katılımcılara GİMDES tarafından sertifikalandırılan firmalarımızın ürünlerini tanıtabilecekleri ve böylece Helalin dünyaya arz ve talebi için birleşik bir mesaj verdikleri bir sergi düzenleme fırsatını değerlendirmeliyiz.