HELAL VE TAYYİB SERTİFİKALAMA SİSTEMİ TİCARİ VE İDEOLOJİK REKABET MEYDANI DEĞİLDİR.
“Helalen Tayyiben yaşam”, insanlara Kur’an ı Kerim’de şart sıgası ile bildirilmektedir.
“Ey insanlar, bütün yeryüzündeki nimetlerimden helal ve tayyib olmak şartıyla yiyin; fakat şeytanın adımlarına uymayın! Çünkü o sizin açık bir düşmanınızdır.”(Bakara 168)
Binaenaleyh, Müslümanlar özellikle, herkesten çok, bu emri sahiplenmekten sorumludurlar. Onlar için olmazsa olmaz, imani bir meseledir. Müslümanların imani bir meselesi olması sebebi ile Helal ve Tayyib standardını ve sertifikalamasını asla gayrimüslimler yapamaz. Hiç kimse Ticari ve ideolojileri için istirmar edemezler. Yapmaya kalkarlarsa müslümanlar onlara karşı cihat yapmakla yükümlü olur. Nasıl ki Müsülümanların namazlarında gayrimüslimler ve ehliyetsiz kimseler imamlık yapamıyacağı gibi helal ve tayyib sertifikalamalarına da asla karışamazlar.
Helal Sertifikası, isminden de belli olduğu gibi dini bir gerçeği içermektedir. Pazarda domates satar gibi Helal Sertifika satılamaz, alınamaz. İslamın kurallarına ve bilimsel prosedürlere riayet edilmesi son derece önemli bir keyfiyettir. Diğer kalite sertifikalarını ayağa düşürebilirsiniz. Ancak Helal Sertifikasını asla ayağa düşüremezsiniz.
Öncelikle dünyadaki bütün Müslümanlar buna izin vermez. Çünkü Helal yaşam, Helal Lokma onun imani bir meselesidir. Bunun istismarına asla izin vermezler. Eski dönemlerde patronların keyfine göre ürün etiketlerinde basma kalıp olarak yazılan ‘ürünümüzde domuz ve domuzdan yapılmış hiçbir madde içermez’ şeklindeki ifadelerin hiçbir inandırıcılığı olmadığı artık bilinmektedir. Bu tür aldatıcı eylemler artık tarihin kara sayfalarında yerini almaya mahkum olmuştur .
Helal Sertifikalama kurumu, hiçbir dini inanca bağlı olmayan, rutin kalite sertifikalama çalışmaları yapan kurumlar gibi olamaz. burada da bu çalışmaları yapacak kurum ve çalışan kadrosu Mümin ve İslamı bihakkın yaşamak zorundadır.
Yetkisiz, ehliyetsiz, hiçbir bilimsel prosedüre uymaksızın sırf benim tüccarım, benim ihracatçım hatta benim ürettiğim ürünlerim kazansın mantığı ile kendi memurlarının hazırladığı, masa başında belge diye verilen kâğıt parçalarının artık hiçbir inandırıcılığı kalmadığı gibi bu gibi kağıtlarla takdim edilen ürünlerimizin itibarına da zarar verilmektedir. Bazı İslam ülkesinde kamu veya özel kuruluşlarda da aynı tahlikeli anlayışı görmekten dini hassasiyet içinde olan Müslümanlar üzülmektedir.
Müslim , gayrimüslim bazı ülkelerde öyle sahtekâr kuruluşlar türedi ki hayvan kesiminde makineli kesime izin vermekte, ateist kasaplara göz yummakta hatta gazla öldürdükten sonra kesilen hayvanlara dahi Helal Sertifika vermektedirler. Bu gibi ülkelerde güya helal sertifika verilmiş ürünlerde domuzun çeşitli artıklarına bile rastlanmaktadır.
Yediğimiz içtiğimiz gıdalarımızdaki sağlıksız ve dinen veballi yapılarından kurtulmak için bütün dünyada geliştirilmeye çalışılan Helal sertifikalı ürünlere doğru önemli atılımlar yüreğimizi rahatlandırırken bu işi de sulandırmaya ve kapitalizmin ekmeğine yağ sürmeye çalışan girişimler bizi üzmektedir.