İBB ZABITA DAİRE BAŞKALIĞI TÜKETİCİ HAKLARI ZABITA AMİRLİĞİ OLARAK HERYIL DÜZENLEDİĞİ GİBİ BU YIL DA 7. SİNİ DÜZENLEDİĞİ TÜKETİCİ HAKLARI PANEL VE ÖDÜL PROĞRAMINA, PANEL SUNUM KONUŞMASINI YAPMAK VE ÖDÜLÜNÜ ALMAK İÇİN GİMDES BAŞKANI Dr. HÜSEYİN KÂMİ BÜYÜKÖZER DE DAVET EDİLDİ..
GİMDES Başkanı Dr.Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER’e verilen İBB Başkanı Dr. Kadir TOBBAŞ imzalı Plakette “Tüketici Haklarına Yönelik vermiş olduğunuz hizmetlerden dolayı takdirlerimi sunarım” ifadesi yer aldı. GİMDES için onur verici olan ödülden dolayı İBB Başkanımıza, Zabıta Daire Başkanımıza ve Tüketici Hakları Zabıta Amirimize teşekkürlerimizi sunuyoruz.
GİMDES Başkanının Panelde yaptığı konuşmayı yazılı ve video olarak takdim ediyoruz: TÜKETİCİ HAKLARI
EN KUTSAL, EN DEĞERLİ HAKKIMIZA SAHİP ÇIKALIM
Tüketici hakları en kutsal en önemli hak olmasına rağmen tüketiciler bu haklarını bilmemekten dolayı özellikle Müslüman tüketiciler bugün büyük sıkıntı çekmektedirler.
Çanakkale zaferi ile ilgili izlediğimiz slaytta gördüğümüz, Çanakkale zaferinde gösterilen büyük ulvi, duygusal davranış bugün bizim insanlarımızda çok azalmış durumdadır.Bu hale gelmemizin sebebi nedir diye baktığımız zaman kaynağının maalesef helal yaşam çizgimizin büyük ölçüde hasara uğraması sonucu olduğunu görmekteyiz. Bugün helal yaşam sistemimizi bünyemizde, ruhumuzda, bedenimizde, varlığımızda şekillendiremediğimiz için maalesef o güzel duyguları yaşayacak durumdan çok uzaklardayız.
Acaba bugün böyle bir Çanakkale olayı ile karşılasak izlediğimiz slaytta ki tabloda gördüğümüz yaşantıyı bizler gösterebilecek miyiz diye endişeliyim. Çünkü Helal yaşam sistemi bir Müslüman için en önemli yaşam gayesidir önemli olan bir husustur. Bizleri yaratan Cenab-ı Hak, en son kitabı Kur’an-ı Kerimde ‘’Halalen Tayyiben’’ gıdalarla beslenmemizi emretmektedir. Sadece ülkemiz değil,dünyada bugün 2 milyar Müslüman ümmet bulunmaktadır.Bu ölçüye bizler Müslümanlar olarak riayet etmeliyiz. Maalesef 16 milyon Musevi toplumunun dünyadaki etkinliğine yakın dahi denilebilecek bir etkinliğe sahip değiliz.
2 milyar İslam ümmeti bugün dünyada çeşitli zulümlerin, yoksullukların içinde kıvranırken maalesef dünyada bu 16 milyon Yahudi toplumu bütün dünyaya hükmetmektedir. Bu hükmedişlerinin sonucunda da dünyanın huzurunu bozmaktadırlar.
Bugün Türkiye’de yaşadığımız olayların temelinde de bu sıkıntılar yatmaktadır.Helal yaşam sistemimizi yeniden gündeme getirerek bu problemleri çözmemiz gerekmektedir. Bu çözüme en başta helal gıdadan,helal tüketimden ,helal lokmadan başlamalıyız.
Helal lokmayı halledemediğimiz müddetçe biz maalesef boşuna kürek çeken duruma düşüyoruz.Cenab-ı Hak buyuruyor, peygamberimiz hadisi-i şeriflerinde bildiriyor ki; ‘’Eğer haram lokmalarla beslenen bir bedene sahipseniz varacağınız yer cehennem ateşidir ve dünyada yaşadığınız müddetçe de duaların kabul olunmayacağını söylüyor. Biz ne kadar yalvarsak ne kadar dualar içerisinde bulunsak da dualarımızın kabul edilmeyeceğine dair ifadeler Kur’an-ı Kerimde bulunmaktadır.Bu emirler doğrultusunda kendimizi yeniden bir kontrole, hesaba çekmeliyiz ve Müslüman tüketiciler olarak Müslüman tüketici haklarımızı korumamız lazımdır.Yeniden bu haklarımıza sahip olmalıyız.
Bugün İngiltere’de Müslümanlar gıdadan ilaç sanayine varıncaya kadar hangi ilaçlar Müslümanlara uygun içerikte, hangi ilaçlar için doktora, eczacıya, hesap sormamız lazım bunları araştırmışlar ve bunlar için kitaplar düzenlemişlerdir.
Bizler ise ülkemizde daha bırakın ilacı gıda konusunu çözemedik. Gıdalar ile ilgili doğru bilgiye sahip değiliz.Bugün bütün market raflarında binlerce gıda ürünü bulunmaktadır ve maalesef bunların içerikleri hakkında kesin bilgiye sahip değiliz. Çünkü üretim teknolojisi, üretim hammaddesi, üretimin çeşitli safhaları ile ilgili kademelerde kullanılan aracı maddeler vb. hepsi dışarıya bağımlıdır. Yani yerli ürün diyebileceğimiz hiçbir ürün yoktur. Mesela bir bisküvi firması ismi ülkemizin milli bir kurumunun ismini de taşısa, maalesef o bisküvi kesinlikle %100 milli şartlarda imal edilmiş bir ürün değildir. En az üç dört tane yabancı ülkenin katkılarıyla ortaya çıkan bir üretim durumu ile karşılaşmaktayız. O halde dışardan gelen maddelerin içeriğini mutlaka bilmek zorundayız. Hayırlı helal bir yaşam sistemi,anlayışı ve imkanları içerisinde olmamızı Cenab-ı Haktan diliyorum.