GİMDES TARAFINDAN SERTİFİKALAMA KURUMLARININ AKREDİTASYONLARININ TANINMA ŞARTLARI
Dr.Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER / GİMDES Başkanı
Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki; Helal ve Tayyib Yaşam Sistemi ihtiyacı, Müslümanların (hatta bütün insanların) en kutsal tüketici haklarıdır. Bu hak onların olmazsa olmazı ve imani bir meselesidir. Bu hassasiyetlere dikkat edilmeden yapılacak sertifikalama, doğrudan doğruya, bu temel hakları çiğneme ve ticari hesaplar için istismar etme manasına gelmektedir. Bu sapıklıklara karşı kendinin müslüman olduğunu bilen ve Peygamberimiz (s.a.v.)in ümmeti olduğuna inanan her kardeşimin mücadele etmesi boynunun borcu olmalıdır.
1-) GİMDES olarak, bu borcun şuuru içinde bu zamana kadar destek verdiğimiz sertifikalama kurumlarını onaylamamızın temelinde, yukarıda belirtilen eseslara dayalı sertifika çalışmalarını ehli sünnet ve’l cemaat içerisinde mütalaa edilen 4 mezhebin görüşlerini dikkate alan ciddi bir platformda yürütmelerinin yanında, bir sertifikalama kurumunun sahip olması icab eden keffalet anlayışına uygun hareket etmeleri dikkate alınmıştır.
2-) Ancak; GİMDES’in faaliyete geçisinin başlangıç aşamalarında yaptığımız ilk araştırmalara göre uluslararası platformda uygun gördüğümüz, ve onayladığımız sertifikalama kurumu listesinin zaman içerisinde bu kurumlardan bazılarının pekçok uygulamalarındaki sertifika çalışmalarını keffalet mantığı ile yürütmedikleri, ticari kaygıların ağır bastığı pek çok örnek görmemiz, ayrıca bu kurumlardan istediğimiz akreditasyon bilgilerine de son derece lakayt bir tavır sergilemeleri keffalet anlayışımız sebebiyle nezdimizdeki akreditasyonlarını devreden çıkarma sonucunu oluşturmuştur. Bu konuda çok sayıda örnekler elimizde bulunmasına rağmen sadece birkaç tanesiyle iktifa etmek istiyoruz;
a-) Helal jelatin üretiminde esas önemli nokta, her türlü jelatin üreten jelatin fabrikalarında kullanılan ham madde durumundaki hayvansal artıkların hangi kesimhanede, hangi tarihlerde ve hangi hayvandan oluştuğunu bildiren bilgiler yerine, jelatin üreten fabrikaya helal sertifikası verilmesi ve verilen bu helal sertifikalarda kesimhanelerinin adres bilgilerinin belirtilmemiş olması. Hangi tarihte elde edildiğinin verilen belgelerde gösterilmemiş olması.
b-) Karmin boya maddesi, ehli sünnet ve’l cemaat ölçüsüne sahip dört mezhebden ikisine(Hanefi ve Hanbeli) uymadığı halde, bu ayrıntı belirtilmeden helal sertifikalamaya gidilmesi.
c-) Dünyada pek çok ülkede üretim tesislerinin bulunduğu herkes tarafından bilinen markaların sadece lokal bir üretim tesisine, genel bir marka adı ile verilen Helal Sertifikasının, tüm dünyadaki üretim tesislerinde üretilen ürünleri kapsayan bir durum gibi müslümanların yanılgıya düşmesini önleyecek bir ayırımın olmaması.
d-) Bazı Helal sertifikalama kurumları sertifika verdikleri kurumlara sertifika verdikten sonra 2-3 yılda bir sadece sertifika yenilemek için haberli denetimler yapmaları. Bunun son derece riskli bir durum olduğu izahtan varestedir.
3-) Akreditasyonlarını kabul etmediğimiz sertifikalama kurumlarının ne yazık ki bir çoğunun şahıs adına, bir cemaat adına kendilerini deklare etmelerinin ve uluslarası tanınırlıklarının bulunmamasından dolayı, evrensel boyutta ümmet adına oluşturmaya çalıştığımız tek bir standarda gitme gayretlerimiz sebebiyle bu gibi uygulamalara izin verilmemesi.
4-) Hayvanların kesim usulunde uluslarası yaygınlık, kesimin elle ve dini kriterlere uygun olması yönündeyken, bu uygulamalara gerekli riayet ve itinanın yapılmaması.
5-) Birçok kuruluşun, Uluslararası bilim kurullarında sağlığa zararlılığı önemli tartışmalara sebep olan katkı maddelerini sınırsız bir şekilde sertifikaladıkları görülmüştür. GIMDES’in Helal sertifikalama prosedüründe şer’i hüküm durumunda olan helal ve tayyib olma keyfiyetine uyum göstermeyen helal sertifikalama kurumları da doğal olarak akreditasyon listesinden çıkartılmıştır.
6-) Helal Sertifikalama Kurumu olduklarını iddia eden bazı kurumlar ise ISO22000 standardını helale revize ederek oluşturulmuş standartlardan söz ediyorlar. ISO gibi islami temele dayalı olmayan kalite standart ve sertifikalama belgelerini temel yaparak yüzde yüz gerçek manada helal sertifikalama yapılması eşyanın tabiatına aykırıdır. Helal Sertifikalama başlıbaşına farklı bir parametre ve misyona sahiptir. “Helal ve Tayyip kalite”nin uzaktan yakından mevcut kalite standartları ile asla benzer yanları söz konusu olamaz. Bu bakımdan yüzde yüz İslam tabanlı sistem içerisinde bulunmayan İSO-Helal Kalite, TSE-Helal kalite gibi anlayışları ve uygulamaları asla kabul etmiyoruz.
Diğer yandan, karşılıklı tanıma politikası olarak, ilgili kurumun standart ve prosedürleri ile çalışma yöntemleri tarafımızdan incelenmeli ve onaylanmalıdır. Bu da bir süreç gerektirmekte olup aynı yöntemleri uygulayarak tanıma anlaşmaları yaptığımız kurumlar mevcuttur.
Daha evvel tarafımıza ulaşan çeşitli bilgiler çerçevesinde HFCE, IFANCA ve benzer Helal sertifikalama kurumları ile ilgili sertifikalarının incelenmesinde tereddütlerimiz oluşmuştur. Bu nedenlerden dolayı, ilgili kurumların sertifikaları keffalet anlayışımız nedeniyle 31.12.2012 tarihinden itibaren tanınmamaktadır.
Bu sebeplerden dolayı siz değerli tüketici kardeşlerimiz ve firmalarımızın, ham madde tedarikçilerine veya üreticilerine GIMDES’in tanıdığı bir kurumdan sertifika almaları yönünde tavsiyede bulunmaları büyük bir önem arzetmektedir.
Bilgilerinize sunar, iyi çalışmalar dileriz.