Selamunaleyküm.
Helal sertifikalı olmayan ürünleri almayarak boykot etmek, bu konuda titiz olmak Müslüman kimliğin bir göstergesidir. Dünyanın birçok yerinde dini için mücadele eden, gerektiğinde canını veren Müslümanlar var. Onlar canlarından vazgeçerken biz daha aldığımız ürünlerden vazgeçemiyorsak bu bizim imanımızın eksikliğini gösterir. “Bir benimle ne olur?” düşüncesi de çok yanlış. Müslüman böyle düşünmemeli. Boykotun kâfirlere ve bizim inançlarımıza saygı göstermeyenlere karşı büyük bir darbe oluşturacağını unutmayalım. Müslüman bilmelidir ki bir benimle çok şey olur. Ben değiştiğimde dünya da değişecek. Boykot aynı zamanda safını belli etmektir. Ben kâfirlerden ve inançlarımıza saygı göstermeyenlerden taraf olursam bunun hesabını nasıl veririm? Sebepler dairesinde üzerine düşeni yapan kişiler olmamız gerekiyor.
Bu tıkalı gözüken yolu ilk açan kişiler olmanın ne kadar sevaplı bir iş olduğunu tahmin edebiliriz. Bu logo ürünlerde kullanılmaya başlandığında, o logolu ürünleri almaya başlayan kişilerin edeceği duaları düşünün… ‘Bu işte emeği geçenlere rahmet’ dediklerini hayalinizde canlandırın… Manevi kazançlarımız için bunu yapmamız gerekmez mi?… Lütfen çekingenliği bırakıp isteklerimizi açıkça belirtelim. Mesela firmadan alışveriş yaparken memnuniyetinizi belirttikten sonra, ürünlerinde Helal logosunu kullanmalarını isteyin. İnsanımızda bu gelişmeye destek olacak yeterli potansiyel var. Buna inanıyorum.
Müslümanları -tabirimi mazur görün- inim inim inleten kişilerin sayıları, Müslümanların binde biri bile değil… Fakat onlar davalarına inanıyor, güveniyor ve destekliyorlar. Susup ‘banane’ ‘neme lazım’ diyenlerden olursanız, zalimin zulmünü evinizin içinde bulursunuz, haberiniz olsun. Kampanyayı destekleyip desteklememe kararınızı vicdanınızla ve yüksek iradenizle vereceğiniz kanaatindeyim. Son olarak şunu da söylemekte fayda buluyorum: Helal ve haram gıda ile alakalı Peygamber Efendimiz {aleyhisselâtü vesselâm}’ın hadis-i şeriflerinden bir tanesini burada zikredelim
Allah Resûlü’nden (sallallâhu aleyhi ve sellem) rivayet edilen hadis-i şerifte bu hususa şu ifadelerle dikkat çekilmiştir: “Kim haram bir lokma yerse, onun kırk gece namazı ve kırk sabah da duası kabul edilmez. Haramın besleyip büyüttüğü her et parçası için en layık olan yer cehennemdir. İyi bilinmelidir ki haramdan bir lokma bile eti besleyip büyütür.” (Suyutî, Câmiu’l-ehâdîs, 20/55; Ali el-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, 4/15)
Şu da son söz olsun: Hazreti Ömer de (radıyallâhu anh) bu hususun önemini şöyle ifade etmiştir: “Bir kimsenin sadece kıldığı namaza, tuttuğu oruca bakmayınız; konuştuğunda doğru söylüyor mu, kendisine bir şey emânet edildiği zaman emânete riâyet ediyor mu, dünya ile meşgul olurken helâl-haram gözetiyor mu, ona bakınız.” (Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, VI, 288; Şuab, IV, 230, 326
Allah hepimize kâfirlere ve inançlarımıza saygı göstermeyenlere karşı şiddetli, Müslümanlara karşı merhametli olmayı nasip buyursun…
Allah yar ve yardımcımız olsun.
