Genel Haberler

HEPİMİZ NESLİMİZDEN SORUMLUYUZ!

Dr. Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER

Günümüzde en büyük sorunlar arasında kendisine yer bulan şaşırtıcı bir alan var. Nedir bu alan?

Çeşitli sağlık problemlerinin temel taşlarından biri olan ve insanın hayatını devam ettirebilmesi için duyduğu temel ihtiyaçlardan biri. ‘beslenme’.

Müslüman olarak, tüketmekten yasaklandığımız pis ve necis şeyler’ alkol, domuz ve türevleri, olarak algımız ile endüstride paketli gıdanın zirve yaptığı bir zaman dilimini yaşadığımızın farkında mıyız?.

Dinimiz bir bütündür, helallik dendiği an akla gelecek olan sağlıklı, temiz, faydalı, tayyib şeylerin tüketimidir. Bu zaman diliminde bilimsel veriler de dini hükümleri doğrular nitelikte sonuçlar vermektedir. En basit örnek ile; içeriğinde şüpheli katkıların olduğu, rengarenk boyaların kullanıldığı, hammaddeden çok katkılardan oluşan paketli yiyeceklerin sağlığa zararı bilimsel olarak ispatlanmıştır.

Peki yediğimizden mesul olmamızın sadece ‘kendi’ sağlığımız ve Müslümanlığımız ile alakadar olduğunu, etki alanının sadece bireyin/kulun kendisi olduğunu iddia edebilir miyiz? Bu soru ile ulaşmak istediğimiz bir yer var; hamilelikte beslenme.

Bebeğin beslenmesinin doğum ile başlamadığı aşikâr. Hatta anne karnında da başlamıyor. Anne rahminde ilk oluşum başladığında, anne ve babadan gelerek döllenme meydana getiren hücrelerin oluşumunda da besin maddeleri etkilidir. Bu durumda şunu rahatlıkla söyleyebiliriz, bir bebeğin oluşumunda anne ve babanın öncesinde tükettiği besinlerin dahi etkisi vardır. Beslenmenin, yolun en başından daha da öncesinde insan hayatına etki etmek için hazır beklediği buradan anlaşılır.

Peygamberimiz (s.a.v.)’in Hz. Ali (r.a.)’a öğrettiği dua ne güzel: “Allah’ım! Bana helâl rızık nasip et ve haramlardan koru! Lütfunla beni Senden başkasına muhtaç etme!” (Tirmizî, Daavât 111)

Müslüman kişi kendinden ve yediğinden emin olmalıdır. Allah’ın emaneti olan bedenini ve ruhunu sağlıklı besleyen kişi olmalıdır. Hayatının her anını imtihan bilmeli, her şeyde Allah’ın rızasını nasıl kazanırım diye düşünmelidir. Kendimizin ve bizden yetişecek nesillerin başta güzel bir ebedi hayatı, sonrasında ise sağlıklı, huzurlu bir dünya hayatı için yaptıklarımız kadar yediklerimizden ve yedirdiklerimizden de mesulüz.