Hani bizim Rabbimiz var diyorduk!
Bu hitabı yeryüzünde 2 milyara yakın nüfusa sahip sözüm ona biz Müslümanlara söylemişti, Filistinde zalim ve katil İsrailin bir füze saldırısında 67 yaşında şehit edilen Şeyh Ahmed Yasin. Şehadetinden tam 8 sene geçmiş değişen ne? Gazze İsrailli katiller tarafından bugün de bombalanıyor.
Korkuyoruz! korkuyoruz! Bir avuç yahudi ama onların ABDsi var, ABsi var, Rusyası var, Çini var diyoruz korkuyoruz…
Rabbimiz neden bize destek vermiyor, neden yardım etmiyor? Her tarafta acımasız zulümler Müslümanların üzerinde uygulanıyor?
Çünkü, Kafir kafirliğini İhlasla yürütüyor. Gece gündüz kafirliğini hakim kılmak için şeytanla güçlü ittifaklar kuruyor ve canla başla çalışıyor. Dünyadaki Müslümanlara bakın . Günlük yaşantılarında Müslümanca bir yaşantı izi var mı? Hele hele ihlasla dinleri için kayda değer bir çalışması var mı? Günlük hayatlarının her anını kafir işgal etmiş. Kılık kıyafeti için moda, kafirin kontrolünde.
Ticareti, faizli banka sistemiyle kafirin kontrolünde. Gezmesi, eğlencesi, düğün derneği, her türlü medyası ile kafirin gözetimi altında. Ve en mühimi , boğazından geçecek her lokmanın emniyetinden sorumlu olduğu yeme içmesi de kafirin kontrolünde.
Yeme içmeyi en mühimmi dedim; evet her fırsatta ümmeti olduğumuzu ifade ettiğimiz Peygamberimiz(s.a.v) ne buyurmuş bu konuda kulak verelim;
“Şüphesiz ki helal belli, haram da bellidir. Bu ikisi arasında çok kimselerin bilmedikleri şüpheli şeyler vardır. Her kim şüpheli şeylerden korunursa, dinini ve namusunu korumaya talip olmuş demektir. Kim ki şüpheli şeylere dalarsa, tıpkı bir korunun çevresinde hayvanlarını otlatan bir çobanın sürüsünün çok geçmeden o koruya dalacağı gibi o da haramların içine düşüverir.”(Buhari ve Müslim)
Tevbe kapısı kapanmadan geliniz bu halimizden topluca tövbe edelim. Üreticimizden, marketçimize, pazarcımızdan tüketicimize; kadınımızdan erkeğimize; gencimizden yaşlımıza tövbe edelim günlük yaşantımızı yeme içmemizden başlayarak helalleştirelim. Başka çıkış ve kurtuluş kapımız bulunmamaktadır.